İt havlar kervan yürür

Osmanlıca çalışmalarımız ile alakalı morelimizi bozmak isteyenler olur. Motivasyonumuzu düşürücü yorumlarda bulunabilir. Bizim bu projeye odaklanmamızı istemeyenler olabilir. Bizi düşündüklerini iddia edebilirler. Bizim için düşündüklerini dile getirebilirler. İleri geri konulabilirler.

Çevremizdeki insanların ne dediği asla önemsiz.. Onlar ne söyler, ne eder, nasıl yoldan döndürmeye çalışır umrumuzda değil.  Biz hedefimize ulaşmak için mücadele etmek zorundayız.

Boş boş oturup film dizi izlemek mi istersin yoksa iki satır osmanlıca kelime yazmak mı istersin?

Boş boş oturup yıllarca bitiremediğin dedikoduyu yapmak mı istersin yoksa ecdadın için tarihi görevini mi yerine getirmek istersin.

Osmanlıca bizim kültürümüzün bir parçası. Etle tırnak gibi. Ayıramaz, kesemez, parçalayamazsın. Türklüğümüzün özü.

Yazmadan önce okumayı öğrenmemiz gerekiyor

Osmanlıca çalışmalarda ilk hedef toplumun osmanlıcayı okuyabilecekleri ortamların oluşturulmasıdır.

Osmanlıca yazmayı öğrenmenin en kestirme ve kolay yolu osmanlıca okumaktır. Ne kadar çok osmanlıca metinler okunabilirse o kadar hızlı bir şekilde yazabilme kabileyeti artacaktır.

Bugün türkiyede yunanistanın nüfusu kadar okuyabilecek kitle varken yazma konusu iç açıcı değildir. Bu tıpkı yeni bir dil öğrenen kişinin karşı tarafın dediklerini anlayıp konuşamaması gibidir. Anlamak için kelimelerin karşılığı bilmek gerek  Konuşabilmek için bol bol konuşup pratik yapmak gerekir.

Osmanlıca pratik yapabileceğimiz okuyabileceğimiz ortamlar kısıtlı. Bu yüzden göz aşinalığı oluşturabilmek için okunabilecek ortamlar oluşturulmalı. Okudukca göz kelimelerin yazılışlarına alışacak ve beyne yerleşecektir. Ne kadar çok osmanlıca okunursa o kadar da kalıcı izler bırakacaktır.

Okumayı iyileştirdikten sonra osmanlıcayı yazmak çantada keklik gibidir. Hiç sıkıntı çekmeden kişi yazmaya da başlar.

Osmanlıcaya ne gerek mi var?

Osmanlıca deyinca aklınıza türkçeden farklı bir dil gelmesin.. Bildiğiniz türkçe fakat arap harfleri kullanılarak yazılmış türkçeyi kast ediyoruz.

Bazıları osmanlıcayı türkçeden bağımsızlaştırmaya çalışıyor. bu bilinçli yapılmış siyasi oyundur. Yok öyle birşey. 3-5 artık kullanılmayan kelime var diye farklı bir dilmiş gibi düşünemeyiz.

Bugün sarf-nahiv ilmi okuyan herkes osmanlıcanın öcüymüş gibi gösterilen kısmını  çok rahat ve kolay bir şekilde anlar. sarf nahiv ilimleri toplamda 3 senelik bir eğitim sürecidir. Türkiyede bu ilmi alan yüzbinlerce kişi zaten hali hazırda var..

Şimdi gelelim asıl soruya osmanlıcaya gerçekten gerek var mı?

Türkiyede kaç kişi osmanlıca biliyor?

Türkiyede osmanlıca bilen kişi sayısı kaç? Osmanlıcayı kaç kişi biliyor? Osmanlıca yazıyı kaç kişi okuyabilir?

Osmanlıca bilen kişi istatistikleri..

Türkiyede yunanistanın nüfusu kadar osmanlıca okuyabilecek kitle var.
Türkiyede en az güney kıbrıs rum kesimi nüfusu kadar osmanlıca okuyabilen kitle var.
Türkiyede en az arnavutluktaki insan sayısı kadar osmanlıcaya ilgi duyan var!!!  

Çivi yazıları okunuyor da osmanlıca mı okunamayacak

Beşbin yıllık ve bugün hiç okuyabileni anlayabileni bile olmayan alfabeler çözüldü. O dili kullanan olmadığı halde o diller tekrar okunur oldu da şimdi osmanlıca metinleri okumak mı imkansız?

Topu topu 20-30 bin kök kelimeden ibaret olan osmanlıcanın zor olduğunu iddia edenler tamamen ideolojik nedenlerden dolayı böyle bir iddiada bulunuyorlar. Halbuki latin alfabesi ile yazdığımız şu yazı osmanlıcadan çok daha zor. Şu an osmanlıca okuyamayıp bu yazıyı çok rahat okumanızın nedeni ise her kelimenin nasıl yazılacağını yıllarca mecburi eğitim dayatması ile öğrenmiş olmanızdandır. Halbuki aynı eğitim süresinde osmanlıca öğretseler kültürel olarak çok daha ileride olacaktınız...

Dünyada izi kalmamış bitmiş bir çok eski alfabe ve diller yıllarca süren çalışmalar sonrası tekrar keşfedilmiştir. Göktürk alfabesinin bile okuyucusu ve anlayanı yokken bugün orhun anıtları okunabilmekte...

Osmanlıca ise böyle değil,

1. bugün farsca hala kullanılmakta. ve osmanlıcanın farsca kökenli kelimeleri hala dünyada aktif olarak kullanılıyor. ve günümüz türkçesinde de kullanılıyor.

2. arapça ise 250milyonluk bir kitle tarafından hala kullanılıyor. Osmanlıcanın arapçadan geçen tüm kelimeleri rahatlıkla arapça bilen kişilerce çözülebilmekte ve okunabilmekte.

3. Bugün hala en az 20-30 milyonluk bir türk nüfusu tarafından arap harfleri kullanılmkakta. Her ne kadar türkiyede latin harfleri kullanılmasada ırak, suriyede yaşayan türkmen nüfus osmanlıca olarak yazıyor. İranda yaşayan milyonlarca azeri hala arap-fars harfleri kullanmakta türkceyi de latinle değil arap harfleri ile yazıyor. yani dolaylı olarak osmanlıca kullanıyorlar..

4. Bugün türkiyede en az yunanistanın nüfusu kadar osmanlı harflerine aşina kitle ver. Ve güney kıbrısın nüfusu kadar osmanlıca okuyabilen kitle var.. Edebiyat fakulteleri, tarih bölümleri, ilahiyat fakulteleri, imam hatipler ve kuran kursları camiler zaten osmanlıca öğretiyor.. Ayrıca osmanlıcaya olan ilgi geçmişine olan merak vs. vs..

Çivi yazıları bile çözülmüşken bu toplum osmanlı harflerini mi okuyamayacak? Kitle zaten var. Sadece zaman ve emek ayırmaları yetiyor..

Yeter ki gönül istesin....

Yüzde yüz osmanlıca siteler kurulmalı

Ülkemizde potansiyel olarak günümüz türkçesi ve osmanlıca yazı hazırlanmış siteleri takip edebilecek yüzbinlerce kitle var..

Osmanlıca yazabilecek kişi çok az olsada yazılanları okuyabilecek takip edebilecek. Arada bir girip bakabilecek yüzbinler var.

Osmanlıca karikatürler, osmanlıca sözler, isminizin osmanlıcası ve osmanlıca eğitim derken artık yerine yüzde yüz tamamen osmanlıca içerikler barındıran siteler kurulmalı..

Herhangi bir kişinin günlük ihtiyaçlarını hiç latin harfleri ile yazılmış bir siteye girmeden internet üzerinden karşılayabilecekleri ortamlar hazırlanmalı..

Osmanlıca haber siteleri..
Osmanlıca e-ticaret siteleri..
Osmanlıca genel bilgi siteleri
Osmanlıca oyun siteleri ..
Osmanlıca video siteleri..

vs. vs.

İnsanların osmanlıcaya aşina olabilecekleri daha çok osmanlıca ile haşir naşir olabilecekleri ortamlar oluşturulabilir..

Görünüşte ütopik gibi gözüksede bu ihtiyaçlar için bir kitle var. Hem de milyonlarla ifade edilebilecek kadar çok.. Bu ülkede osmanlıca sıfırdan başlamayacak..

İnsanlar sadece nasıl yazacaklarını bilmiyorlar. Herkes yanlış yazmaktan korkuyor. Doğruyu yazabildiklerine gördükleri anda çığ gibi büyüyecek.. Sadece küçük bir imla sorunu var.. Bunu atlattıkları an herşey değicek..

Bunun için de ilk adım atılmak zorundayız..

Asla kim okur ki? Kim takip eder ki? Boşuna emek demeyin..

İlk olan kazanır.. Hem madden hem de manen kazanır..

Durmak yok

* * *

Hiç bir şey anlamıyorsanız eski osmanlıca metinleri yazıları orjinal yazıları ile oldugu gibi bilgisayar harflerine çevirin ve bloglarınızdan facebook sayfalarınızdan paylaşınız..

Hem harflere aşina olursunuz, hem yazım şekillerine alışırsınız, hem de çorbada sizin de tuzunuz olur..

Osmanlıca klavye için aşağıdaki linke tıklayınız:

Tüm osmanlıca kitaplar nete aktarılmalı

Bütün osmanlı arşivi net ortamın aktarılmalı. Bugün kütüphanelerimizde bulunan tüm eserler tarayıcılar ile taranıp internet ortamına sunulmalı.

Herhangi bir ziyaretçi rahatlıkla ulaşabilmeli. Ve ulaşmakla kalmamalı. ayrıca ekip kurulup bütün bu eserler teker teker büyük bir titizlikle bilgisayar harf karakterlerine çevrilmeli.

Olduğu gibi orjinal metinleri ile konu konu, kitap kitap sınıflandırılmalı. Bütün kitlelerce ulaşılabilir yapılmalı. Ve herhangi bir telif hakkı talep edilmeden sitelerce yayınlanabilmesinin önü açılmalı.

Büyük bir veri girişi yapılmalı. Eserler tozlu raflarda kalmamalı.

Net ortamına aktarılırken isteyen aynı zamanda orjinal sayfanın resimsel görüntüsü ile yazıya dökülmüş metinleri kıyaslayabilmeli..

Bununla alakalı büyük çalışmalar yapılmalı..

E-Devlet projelerinden sonra e-kütüphanecilik gelmeli..

Bu yazıyı okuyan gören takip eden herkes ilgili mercilere bu düşünceyi aktarılmalı. Ve böyle bir proje için gerekli kurumlara fax, mail ya da telefonla baskı yapmalı..

Sadece duble yollar, dev projeler yapmak yetmez. Kültürümüzü de sahip çıkalım..